Anlaşmalı boşanma davalarında eşlerin protokol düzenlemeleri gerektiğini ve bu protokolün neleri içermesi gerektiği hususunda açıklamalarda bulunmuştuk. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki eşlerin hem dava esnasında hem de boşanma sonrası haklarının korunabilmesi adına anlaşmalı boşanma protokolünü bir avukat (boşanma alanında uzmanlaşmış avukat) ile tanzim etmek en sağlıklısıdır.
Bu açıklamalarımıza ilişkin detaylı yazımızı okumak için tıklayınız :
Anlaşmalı Boşanma Davası Süreci, Süresi, Görevli ve Yetkili Mahkemesi
Bu yazılarımızda da bahsettiğimiz üzere taraflar, anlaşmalı boşanma protokolü düzenlerler ve anlaşmalı boşanma avukatı aracılığıyla anlaşmalı boşanma davası açarlar. Bu davada duruşma esnasında eşlerin protokolü düzenlediklerini ve bu protokolü onayladıklarını, boşanmak istediklerini beyan etmeleri gerekiyor.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünü Hakim Değiştirebilir Mi ?
Her ne kadar anlaşmalı boşanma protokolü eşlerin istekleri doğrultusunda tanzim edilse de yasalarla sınırlandırılmış olup hakimin müdahalesine de açıktır. Nitekim aile mahkemesi hakimi, protokolün yasalara uygunluğunu denetler, hukuka aykırı veya eksik bir düzenleme mevcut ise bu düzenlemelere müdahale edebilir.
Aile Mahkemesi Hakimi protokolde düzenleme yapabilecek olup bu düzenlemeyi de tarafların onayı sunmalı ve taraflarca da bunun onayını almalıdır. Aksi halde yapılacak müdahale yasalara aykırı olacak anlaşmalı boşanma davasının ruhuna aykırı olacaktır. Önemli olan eşlerin talepleriyle boşanmanın şişli escort gerçekleşmesi olup yasalarla da çerçevelenmiş sınırlara uyulmasıdır.
Aşağıdaki Yargıtay kararında da şu hususlar önemle belirtilmiştir : ” anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur.” denilmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken diğer husus ise değişikliklerin taraflarca da kabul edilmiş olması gerekliliğidir. Şayet hakim bir değişiklik yapılmasını istemiş ise eşler de bu değişiklikleri açıkça onaylamalıdır. Şayet eşlerin hakim tarafından yapılan değişikliği kabul etmediği halde protokolün onaylanmaması söz konusu olabilecektir. Bu da açılan anlaşmalı boşanma talepli davanın reddedilmesine neden olabilecektir.
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi (Esas: 2005 / 6126 – Karar: 2005 / 7139- Karar Tarihi: 02.05.2005) BOŞANMA DAVASI- HAKİMİN ANLAŞMALI BOŞANMAYA KARAR VEREBİLMESİ İÇİN UYGUN BULMASI GEREKENLER- HAKİMİN GEREKLİ DEĞİŞİKLİKLERİ YAPABİLECEĞİ- DEĞİŞİKLİKLERİN TARAFALARCA KABULÜ HALİNDE BOŞANMAYA HÜKMOLUNACAĞI- ŞARTA BAĞLI BOŞANMA KARARI VERİLEMEYECEĞİ ÖZET: Anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Hüküm fıkrasının 8. bendinde anılan mülkiyet ve intifa devirleri, duruşmanın yapıldığı tarih ile kararın kesinleşeceği tarih arasında yapılmasına, satışlar ve devirler fiilen gerçekleştikten sonra boşanma ilamının kesinleşmesine denilmiştir. Böylece kararın kesinleşmesi davacının inisiyatifine bırakılmıştır. Boşanma kararı şarta bağlı olarak verilemez. Mahkemece protokole müdahale edilmesi gerekir. Mevcut hali ile anlaşmanın uygun görülmesi ve buna dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi doğru değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda kararın bozulması gerekir. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Hüküm fıkrasının 8. bendinde denilmiştir. Böylece kararın kesinleşmesi davacının inisiyatifine bırakılmıştır. Boşanma kararı şarta bağlı olarak verilemez. Mahkemece protokole müdahale edilmesi gerekir. Mevcut hali ile anlaşmanın uygun görülmesi ve buna dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi doğru değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda kararın bozulması gerekirken, ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçmış, hüküm yanılgı sonucu onanmıştır. Bu itibarla davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile dairemiz onama kararının kaldırılması, hükmün bozulması gerekmiştir. Sonuç: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440 – 442 maddeleri gereğince davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile dairemizin onama karının kaldırılmasına, temyiz ve karar düzeltmeye konu edilen mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının ve karar düzeltme harcının istek halinde davalıya iadesine, 02.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yargıtay kararları sorgulama ekranına buradan ulaşabilirsiniz.