Türk Hukuk Sisteminde boşanma nedenleri gerek Türk Medeni Kanunda sayılanlar gerekse de uygulamada içtihatlar ile şekillendirilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma nedenleri şu şekilde sınıflandırılmıştır :
- Özel Boşanma Nedenleri
- Genel Boşanma Nedenleri
İki ana başlıkta toparlanmış boşanma nedenlerinden özel boşanma nedenleri Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesi ve devamında sıralanan nedenlerdir. Nitekim bunlar zina nedeniyle boşanma; hayata kast, pek kötü davranış veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma, terk nedeniyle boşanma ve akıl hastalığı nedeniyle boşanmadır. Bunlar özel boşanma nedenleri olarak sıralanmıştır. (*Boşanma nedeninin üzerine tıklayarak o boşanma nedenlerine ilişkin açıklamalarımıza bakabilirsiniz)
Genel boşanma nedenleri ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması, anlaşmalı boşanma ve fiili ayrılık nedeniyle boşanma olarak üç ana başlıkta incelenebilir. (*Anlaşmalı boşanma davası ve anlaşmalı boşanma protokolüne ilişkin detayları açıklamalarımız buradan öğrenebilirsiniz.)
Bugün Türk Hukuk Sisteminde boşanma davaları ya anlaşmalı boşanma olarak sonuçlanmakta ya da çekişmeli boşanma davasına gidilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanmaktadır. Nitekim davalarda özel boşanma nedenlerinin seçilmesi hem boşanma avukatları için sıkıntı çekmekte, hem de af olgusu karşısında davaların kaybedilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle ortada özel boşanma nedenlerinin birinin var olması halinde dahi birçok boşanma avukatı genel boşanma nedeni olan evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanmaktadır. Biz de evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanılabilecek boşanma nedenlerinden kısa kısa bahsetme arzusundayız :
BOŞANMA NEDENLERİ NELERDİR ?
Karı/Koca ile Alay Etmek, Dalga Geçmek
Evlilik birliği içerisinde eşlerin birbiriyle alay etmesi dalga geçmesi boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir. Nitekim eşler, birbirlerinin görüntüleriyle dalga geçebilir, eşin kilolarıyla alay edebilir. Yine bununla birlikte eşlerden birisinin kulaklarıyla burnuyla dalga geçmek de bu kategoride sayılıp boşanma nedeni teşkil eder.
Karı/Koca’yı Aşağılamak – Küçümsemek – Küçük Düşürmek
Evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirini aşağılaması da boşanma nedeni kabul edilir. Eşlerin birbirini aşağılaması birçok farklı nedene dayanabilir. Nitekim eşler birbirlerini ekonomik nedene, cinsel nedenle veya fizyolojik nedenlere dayalı olarak aşağılayabilir. Yine duygusal ve sosyal nedenlere dayalı olarak da karı/koca aşağılanabilir.
Bir eşin diğer eşin ekonomik durumunu küçümseyerek aşağılama boyutunda tepki vermesi, eşine fiziksel olarak incitici ifadelerde bulunulması, cinsel olarak eşini aşağılaması, eşin duygusal yönden yıpratılarak aşağılanması ve sosyal bir ortamda eşin aşağılanması bunlara örnek olarak gösterilebilir. Eşin küçümsenmesi ve bir ortamda küçük düşürülmesi de boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir.
Eşlerin Birbirini Beğenmemesi, Eşin Karısını/Kocasını Çirkin Bulması
Evlilik birliği içerisinde bir eşin diğer eşi çirkin bulması da boşanma nedeni olarak kabul edilecektir. Eşini beğenmediğini beyan eden karı veya koca, boşanmada kusurlu kabul edilir. Örneğin bir eşin karısını veya kocasını kendisine yakıştıramadığını söylemesi boşanma nedenidir.
Eşin Hırsızlık Yapması
Bir eşin hırsızlık yapması da küçültücü davranış olarak kabul edilir. İşbu nedenle hırsızlık olgusunun varlığı yüz kızartıcı suç kategorisinde olması nedeniyle boşanma nedeni olarak kabul edilir.
Karı/Koca’ya Tükürmek
Eşlerin birbirine tükürmesi de küçük düşürme sayılmakta ve Yargıtay tarafından boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir.
Karı/Koca’nın Birbirlerinin Sırlarını Açıklaması
Eşlerin birbirlerinin sırlarını açıklaması da boşanma nedeni kabul edilir. Açıklanan sır, eşin ailesine ilişkin olabileceği gibi tarafların cinsel hayatlarına dair de olabilir.
Eşlerin Birbirine İftira Atması, Eşlerin Birbirini Suçlaması
Evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirlerine iftira atması ve asılsız iddialarda bulunması da boşanma nedeni olarak kabul edilir. Nitekim Yargıtay bir kararında eşinin kendisini aldattığını asılsız olarak iddia eden kocayı kusurlu bulmuştur. Bununla birlikte eşlerin birbirini haksız yere suçlaması da boşanma nedeni kabul edilir.
Eşlerin birbirini suçlamasına bazı örnekler vermek yerinde olur. Nitekim uygulamada da sıkça karşılaştığımız çocuğun kimden olduğu hususu önemli yer teşkil etmektedir. Sıkıntılı evliliklerde eşler, hamile kalan eşini çocuğun kendisinden olmadığını söyleyerek suçlarlar. Böyle bir durumda eşini haksız yere suçlayan koca kusurlu kabul edilir. Yine eşlerin birbirlerini hırsızlıkla suçlaması da bu kategoride değerlendirilir.
Suçlama kapsamına bazı hususları da sokabiliriz. Nitekim evlendiği eşinin bakire çıkmadığını iddia etmek ve eşini bu nedenle suçlamak da boşanma nedeni kabul edilecek ve koca kusurlu sayılacaktır. Suçlamaya örnek olarak ; eşlerin birbirlerini sadakatsizlikle suçlaması, aldatmayla suçlaması, iktidarsızlıkla suçlaması gibi suçlamalar da boşanma nedeni olarak kabul edilir.
Eşlerin Birbirine Hakaret Etmesi
Yukarıda bahsettiğimiz eşlerin birbirini aşağılaması, küçük düşürmesi de genel olarak hakaret kapsamında sayılsa da hakaret hususuna bilahare değinmek yerinde olacaktır. Eşlerin evlilik birliği içerisinde birbirlerine hakaret etmesi ve bu hususun kanıtlanması boşanma nedeni olarak kabul edilir. Eşe hakaret birçok konuda olabilir. Bu hususta herhangi bir sınırlama yoktur.
Hakaret bizzat eşe yapılabileceği gibi ortak çocuklara da yapılabilir. Keza kişinin üvey çocuğuna da hakaret etmesi boşanma nedenidir. Yine eşin ailesine ve gelenek göreneklerine hakaret etmesi de boşanma nedeni kabul edilir.
Eşe Sevgisiz Duygusuz Davranmak, Duygusal Hakaret Etmek
Eşler arasında sevgiye dair olumsuz cümleler de boşanma nedeni kabul edilebilmektedir. Nitekim eşin bir başkasını sevdiğini söylemesi, eşini sevmediğini söylemesi, eşini istemediğini söylemesi, eşiyle zor evlendirildiğini söylemesi, boşanıp başkasıyla evleneceğini söylemesi, evliliğinden sıkıldığını söylemesi, eşinden sıkıldığını söylemesi, eşinden uzaklaştığını eşinden soğuduğunu söylemesi, evliliği istemediğini söylemesi gibi hususlar boşanma nedeni kabul edilir ve söyleyen eşi kusurlu hale getirmektedir.
Eşini Kıskanmak
Bir eşin, eşini aşırı kıskanması da evlilik birliğinin sona erdirilmesine yol açabilir. Ülkemizde ahlak kuralları ve toplum yapısı gereği kocaların karılarını çok sahiplendiği ve kıskançlık nedeniyle binlerce adli vaka meydana geldiği düşünüldüğünde kıskançlığın boşanma nedeni olması anlaşılacaktır. Eşini aşırı kıskanmak ve buna dayalı olarak eşini başkalarıyla görüştürmemek, eşini önceki evliliğinden olan çocuklarıyla görüştürmemek, eşini ailesiyle görüştürmemek, eşini eşiyle dostuyla komşularıyla görüşmemek, eşini hiç kimseyle görüştürmemek, eşini telefonla görüştürmemek ve diğer teknolojik aletler vasıtasıyla görüştürmemek evlilik birliğinin sona ermesine neden olacak ve boşanma nedeni oluşturacaktır. Hal böyleyken kıskançlığı gerçekleştiren eş kusurlu sayılacaktır.
Eşini Tehdit Etmek
Bir eşin diğer eşini tehdit etmesi boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir. Eşi tehditten başka eşin ailesini, çocuklarını tehdit etmek de boşanma nedeni sayılmaktadır.
Eşini Kovmak
Bir eşin diğer eşi ortak konuttan uzaklaştırması da boşanma nedeni kabul edilir. Nitekim bu neden karşımıza şu hallerde çıkabilir : eşi eve almamak, müşterek konutun kilitlerini değiştirmek, eşi evden kovmak, çocukları evden kovmak, eşinin ailesini evden kovmak, eşin eşyalarını kapı önüne atmak gibi.
Üvey Çocuğa Karşı Kötü Davranmak
Bir eşin, diğer eşinin eski evliliğinden olmak çocuğuna karşı kötü davranmak, yani üvey çocuğa karşı kötü davranmak da boşanma nedeni kabul edilir. Nitekim evlilik birliğinin yükümlülüklerinden birisi de müşterek olsun olmasın çocuğa ilgi ve alaka göstermek ve babalık görevini yerine getirmektedir. Nitekim Türk Medeni Kanununda da buna ilişkin düzenleme mevcuttur. İşbu nedenle eş, üvey çocuğuna karşı kötü davranamaz. Eşin üvey çocuğuna kötü davranması boşanma nedeni olarak kabul edilir ve kötü davranan eş boşanmada kusurlu sayılacaktır.
Eşin Evle İlgilenmemesi
Bir eşin müşterek konut ile ilgilenmemesi, müşterek konuta nadiren uğraması, müşterek konuta bazı geceler gelmemesi, müşterek konuta geç saatlerde gelmesi gibi hususlar da boşanma nedeni olarak kabul edilir ve terki gerçekleştiren eş kusurlu sayılır.
Eşin Temiz Olmaması, Eşin Pis Olması
Eşin kişisel temizliğine önem vermemesi ve bu hususun evlilik birliğinde etkisi olması halinde boşanma nedeni kabul edilir. Nitekim bir evlilik birliğinde müşterek yaşamda eşlerin kişisel temizliği önem taşır. Bir eşin kendi beden temizliğine önem vermemesi boşanma nedenidir. Bununla birlikte eşi, evin temizliğine önem göstermemesi de boşanma nedeni olarak kabul edilir.
Eşin Aşırı Borçlanması
Evlilik birliğinde bazı boşanma nedenleri de ekonomik olmaktadır. Nitekim bunlardan birisi eşin aşırı borçlanmasıdır. Evlilik birliği içerisinde eşin aşırı borçlanarak eve haciz gelmesine neden olması, aleyhine icra takibi açılmasına yol açması, eşin sürekli kumar oynaması, eşin sürekli sayısal loto, şans topu, milli piyango gibi şans oyunları oynaması, eşin iddia oynaması, eşini borçlanmaya zorlaması, eşini kredi çekmeye zorlaması, eşinin kredi kartını izinsiz kullanması gibi nedenlerle evlilik birliğinin sona ermesine neden olmaktadır. Bu hususlar boşanma nedeni olup bu eylemleri gerçekleştiren eş boşanma davasında kusurlu sayılacaktır.
Eşin Çalışmaması
Evlilik birliği içerisinde eşlerin yükümlülükleri vardır. Toplumumuzda evi geçindirme ve eve katkı sağlama yükümlülüğü kocadadır. Kocanın çalışmaması ve çalışmak için bir çaba sarf etmemesi boşanma nedeni olacaktır. Bunun yanı sıra kendi eşini zorla çalıştıran koca da kusurlu sayılacak ve boşanmaya neden olacaktır.
Cinsel Nedenlerle Boşanma
Eşlerin yukarıda saydığımız problemleri haricinde cinsel açıdan da uzlaşmazlıkları vardır. Nitekim evlilik birliğinin devamlılığı için eşlerin cinsel açıdan da birbirlerini tatmin etmeleri gerekmektedir. İşbu nedenle eşler cinsel nedenlere dayalı olarak boşanma davaları açmaktadır. Yargıtay da bu husus için ‘ evliliğin sosyal amacının yanında cinsel arzuları giderme gayesi de vardır’ diyerek evlilikte cinselliğin önemini nitelemiştir.
Eşlerin cinsel ilişki kuramaması, eşin cinsel ilişki kurma problemlerinin olması, eşin cinsel ilişkiden kaçınması, eşin doğal olmayan yollarla cinsel ilişkiye zorlanması (anal ilişkiye zorlamak), eşin cinsel sapkınlıkta bulunması, eşin cinsel tacizde bulunması gibi hususlar boşanma nedeni teşkil eder ve bu eylemleri gerçekleştiren eş boşanma davasında kusurlu sayılır.
Eşe Şiddet Göstermek, Eşini Dövmek
Türkiye’de sıkça karşılaşılan ve kadına karşı şiddet çalışmalarında en önemli konu başlığı şiddettir. Nitekim toplumumuzda erkeklerin kadınlara karşı olan bariz şiddeti devlet tarafından da müdahale edilmediği için ne yazık ki popülerdir. Baromuz İstanbul Barosu ve Türkiye Barolar Birliğinin bu konudaki çalışmalarına rağmen yasal zeminin ve devlet isteğinin eksik olması kadına şiddetin popülerliğinin nedeni olmaktadır. İşbu nedenle kadına şiddetin her türlüsü boşanma nedenidir ve şiddeti gerçekleştiren eş kusurlu sayılır.
Eşin Alkolik Olması ve Eşin Sürekli İçki İçmesi
Evlilik birliği içerisinde eşlerden birisi, evlilik birliğini sarsacak kadar alkolik olup alkol kullanımı üst seviyede ise boşanmaya neden olacaktır. Böyle bir halde alkol kullanan ve çok içki tüketen eş kusurlu sayılacaktır. Yine eşin uyuşturucu kullanması da boşanma nedenidir.
Boşanma Nedenleri ve Çeşitliliği
Boşanma nedenleri yukarıda saydığımız nedenlerle kısıtlı değildir. Nitekim her yeni evlilik birliği, kendi içerisinde farklı bir yapı oluşturmakta eşlerin geçim sıkıntısı ve şiddetli geçimsizliği hangi konuya dayanıyor, farklılık göstermektedir. İşbu nedenle boşanma nedenlerini sınırlamayı yasa koyucu da istememiş ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma nedenlerini hakimlerin takdir hakkına, uygulamadaki içtihatlara bırakmıştır. Sonuç olarak yukarıda saydığımız boşanma nedenleri genişletilebilecektir.
Boşanma hususunda Yargıtay Kararları için sorgulama ekranına buradan ulaşabilirsiniz.
Meraba. Ben evlenmeden once esim beni zorla infa etti. Esimi seviyodum ama erken evlenmek zorunda kalmistim.Nikah kiyildikdan bes ay sonra esim bosanma davasi acti fakat bosanmak istemiyorum.Dilekcemde zorla infa oldugunu belirttim.Bu bosanma gerceklesirmi ?
Merhabalar size bir soru soracaktim ben evliyim esim uyusturucu kullaniyo calismiyo kufur ediyor surekli kavga ediyor alti aylik kizim var mahkeme bosanacagim zaman kizi bana mi verir esimemi kaynanam alacam kizi ben bakacam diyo esimde beni tehtit ediyo kizi alamazsin mahkemede vermezler sana diyor dogru mu bu ?
Merhaba,
Eşiniz sizi darp ettiğinde en yakın karakola başvurun ve darp raporu alınması isteyin. Ardından boşanma davanızı açarsınız ve bu davada çocuğun velayetini size verirler. Bu yaştaki bir çocuğun velayetini babaya veya eşinizin annesine kesinlikle vermezler.
Hocam mrb eşe yapılan hakaretten sonra 5.5 ay sure geçmiş süre sonunda da civarında şikayette bulunulmuş arada geçen 5.5 ay af sayılır mı? Bu sürede eşler birlikte yaşıyor şimdiden teşekkürler
Merhaba,
Birlikte yaşanmış ise boşanma gerekçesi olarak ileri sürülemez fakat yaşanılan dönem maalesef insanların yaşadıkları yeri terk etmemesine neden olabilir. Malum pandemi vb. nedenler insanların ekonomisini etkileyebilir. Kişi de bu gerekçe ile sabretmiş, aynı evde yaşamaya katlanmış olabilir. Bu noktada tanık beyanları ve karşı tarafın iddiaları önem taşır.
Hocam merhaba. 4 aydır evliyim, eşim sürekli olarak küfür ve 4 kez filanda fiziksel şiddet uyguladı defalarca evden kovdu boşuyorum seni diyerek 2 kez evden çıkmak zorunda kaldım. Ayrılmak istiyorum ama raporum yok şahit olacak biri yok ne yapabilirim
Merhaba,
Yaşanılanlar konusunda bir tanık bulmanız önemli. Tanık yok ise fiziksel şiddete uğradığınızda polise başvurmalısınız ve şikayette bulunmalısınız.
Merhaba. 12 yıldır evliyim 3 çocuğum var. Esim sürekli “beni şununla,bununla daha kimler.kalmadiki aldatiyorsun. Bulucam ama bulamıyorum.diyip aile.huzurunu bozup tehdit hakaret ediyor. Telefonuma casus prog yüklemesine rağmen bana iftira atıyor. Şahitlerim var mesajlarım var kendimi ona inandiramiyorum aile huzuru bozulmasın diye sabrettim 3 tane çocuğumun eğitimi var düzeni var ama dayanamıyorum. Esrar kullanıyor. Bir gün iyi bir gün böyle özür diliyor sonra tekrar aynı. Çocuklarımı devlet bana verir mi peki budurumda hangi davaları açabilirim.
Merhaba,
Esrar (Uyuşturucu) kullanmak ağır bir kusurdur ve boşanma sebebidir. Ayrıca bu durum velayeti de etkileyecek bir durumdur. Ek olarak bahsettiğiniz tehdit, hakaret vb. olaylar da boşanma nedenidir. Bu hususların mahkeme huzurunda kanıtlanması ile mahkeme boşanma kararı verecektir. Velayet hususunda ise pedagog raporu, çocukların beyanı ve Hakimin takdiri önemlidir.