Yoksulluk nafakasının ne olduğu, kimlerin yoksulluk nafakası alabileceğini ve kimlerin yoksulluk nafakası alamayacağına daha önce değinmiştik. Bu yazılarımızı okuyarak detaylı bilgi edinmek için lütfen ilgili yazılarımıza göz atınız :
– Yoksulluk Nafakası yazısı için tıklayınız.
– Yoksulluk Nafakası Alma Şartları yazısı için tıklayınız.
– Ağır Kusurlu Eş Yoksulluk Nafakası Alabilir Mi yazısı için tıklayınız.
– Kimler Yoksulluk Nafakası Alamaz yazısı için tıklayınız.
Yoksulluk Nafakası Alamayacak Kişiler
Görüldüğü üzere daha önce de yoksulluk nafakası hususuna detaylıca değindiğimiz için burada herhangi bir açıklama yapmayacağız. Yalnızca yoksulluk nafakası alamayacak eşlerin hangileri olduğunu belirttiğimiz ‘Kimler yoksulluk nafakası alamaz’ yazısındaki örneklemeleri Yargıtay Kararları ile pekiştireceğiz. Öncelikle kimlerin yoksulluk nafakası alamayacağını kalem kalem sayarak örneklendirmemiz gerekirse ;
⦁ Fiilen evliymiş gibi yaşayan eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ İşten kendi iradesiyle ayrılmış ve yoksulluğa düşmemiş eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Geliri olup yoksulluğa düşmeyecek eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Maaşı, aylığı, dul aylığı, emekli aylığı, yaşlılık aylığı yeterli olan eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Yeterli sosyal yardım alan eş, yeterli kira geliri olan eş, yabancı ülkeden geliri olan eş, işsizlik parası olan eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Mesleği olan ve buna bağlı olarak bir kazancı olan eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Memur olan eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Yeterli taşınmazı/taşınırı olan eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Bankada yeterli parası olan eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Kendi isteğiyle yoksulluğa düşmüş eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Mesleği/yeteneği olup da bunu bilerek kullanmayan eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Sürekli kumar oynayan eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Eşiyle aynı parayı kazanan eş yoksulluk nafakası alamaz.
⦁ Eşi yoksul olan eş yoksulluk nafakası alamaz.
YARGITAY KARARLARI
1- Dul Aylığı, Emekli Maaşı, Yaşlılık Aylığı Yeterli Olanlar Yoksulluk Nafakası Alamaz
Yukarıda da saydığımız üzere öncelikli olarak Yargıtay’ın benimsediği ilke kazancın yoksulluğu ortadan kaldırıp kaldırmayacağının tespitidir. Nitekim eşin kazancı ile birlikte yoksulluğu ortadan kalkıyorsa yoksulluk nafakasına hükmedilmeyecektir. Örneğin dul aylığı alan bir eşin yoksulluğu ortadan kalkıyor ise yoksulluk nafakasına hükmedilmeyecektir.
* Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de vermiş olduğu bir kararında şu şekilde hüküm kurmuştur : Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, yoksulluk nafakası kararından sonra davalının baba ve annesinin ölümü üzerine emekli maaşı aldığı böylece yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. TMK’nun 176/3-4.maddesine göre: “İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
“Somut olayda, davalı kadına 24.4.2002 tarihinden geçerli olarak aylık 50.000.000 TL yoksulluk nafakası verilmiş, bu tarihten çok önce (24.9.2000) ölen babasından intikal eden aylık 194.593.622 TL yetim maaşı almaya başlamıştır. Dolayısı ile boşanma ile birlikte davalının bu maaştan yararlanacağı bilinerek yoksulluk nafakasına hükmedildiği gibi, dul ve yetim maaşının miktar itibariyle yoksulluğu ortadan kaldırmadığı (HGK ‘ nın 21.2.2001 gün 2-162 E, 185 K. Sayılı ilamında da kabul edilmiş olup) böylece istemin reddi gerekirken delillerin yanılgılı şekilde değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yoksulluk Nafakasına İlişkin Hukuk Genel Kurulu Kararı
Yukarıda değindiğimiz üzere dul aylığı, emekli maaşı yoksulluğu ortadan kaldırıyorsa eş yoksulluk nafakası alamayacaktır. Her ne kadar kural bu şekilde olsa da emekli maaşı veya geliri o eşin yoksulluğunu ortadan kaldırmayabilir. Bu husus Aile Mahkemesi Hakimi tarafından irdelenecek, yargılamada detaylıca araştırılacaktır. Hal böyleyken her somut olayda yoksulluk nafakası kendisi içerisinde değerlendirilmeli, Aile Mahkemesi Hakimi bu hususa vicdani kanaati doğrultusunda karar vermelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da önüne gelen bir uyuşmazlık dosyasında ‘Davalı Eş, boşanma ve yoksulluk nafakası kararından sonra babasından yetim ve dul maaşı almışsa da bu durum davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı ve nafakanın kaldırılması gerektiği anlamına gelmez’ diyerek her somut olayın kendi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir.
2- Sigortalı Çalışan Eş Yoksulluk Nafakası Alamaz
Yoksulluk nafakası alamayacak kişiler arasında sigortalı olarak çalışan eşler de yer almaktadır. Nitekim Yargıtay’ın da uygulaması bu yöndedir. Yukarıda belirttiğimiz Hukuk Genel Kurulu kararı esas alınarak tarafların sigortalı bir işte çalışıp çalışmadıkları tespit edilecek ve yoksulluk nafakasına ona göre hükmedilecektir. Nitekim Yargıtay 2. Hukuk Dairesi vermiş olduğu bir kararında lehine yoksulluk nafakası verilecek eşin sigortalı olarak çalışıp çalışmayacağı araştırılmadan yoksulluk nafakasına hükmedilmesini bozma sebebi olarak kabul etmiştir. İlgili karar şu şekildedir :
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kusur belirlemesi, çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı, tazminatlar ve kadın lehine hükmedilen nafakalar yönünden incelemenin duruşmalı olarak yapılması talebiyle temyiz edilmiş ise de; duruşma gideri yatırılmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinden inceleme yapılmasına karar verildi. gereği düşünüldü:
Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacı kadının, alınan uzman raporunda kısa bir süre öncesine kadar ailesinin iş yerinde çalıştığı, yakında yine aynı işte çalışacağı belirtilmiş, dinlenen davacı tanığı olan kardeşi A. beyanında kadının kendi iş yerlerinde sigortalı olarak çalıştığını beyan etmiştir. Bu konuda bir inceleme yapılmadan davacının sigortalı çalışıp çalışmadığı, aldığı ücret tespit edilmeden ve Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşulları tartışılmadan eksik incelemeyle davacı yararına yoksulluk nafakası verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile, 22.01.2014 tarihinde karar verildi.
3- Mesleği Olan Eş Yoksulluk Nafakası Alamaz
Yargıtay, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli araştırmaların başında lehine yoksulluk nafakası hükmedilecek kişinin mesleğinin olması ve gelirin olması gelmektedir. Şayet lehine yoksulluk nafakası hükmedilecek eşin bir geliri veya bir mesleği söz konusu ise bu noktada yoksulluk nafakasına hükmedilmeyecektir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de vermiş olduğu bir kararında lehine yoksulluk nafakası hükmedilecek eşin bir gelirinin ve mesleğinin olmadığından bahisle verilen yoksulluk nafakasını onamış, kararı ve araştırmayı doğru bulmuştur.
Karar metni şu şekildedir :
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Davalının bir mesleği ve gelirinin olmadığı boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, boşanmaya neden olan olaylarda hiçbir kusurunun olmadığı gerçekleşmiştir. Davalı yararına Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleştiği halde yoksulluk nafakası isteğinin reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
2- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (MK. md. 118-395, 5133 S.K. md. 2-3) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
Sonuç: Temyiz olunan kararın 1. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24.05.2004
4- Çalıştığı İşten İstifa Eden Kişi Yoksulluk Nafakası Alamaz
Daha önceki yazılarımızda da izah ettiğimiz üzere yoksulluk durumunu kendisi yaratan, kendisi yoksulluğa sürükleyen eşler yoksulluk nafakasına hak kazanamayacaktır. Nitekim çalıştığı işten istifa eden eş de bu şekilde davranmış olacak ve yoksulluğu kendisi yarattığı için yoksulluk nafakasına hak kazanamayacaktır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de bir kararında yargılama esnasında çalıştığı işten istifa eden eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesini isabetsiz bulmuştur. Karar metni şu şekildedir :
ÖZET: Yoksulluk durumunu kendi iradesi ile yaratan tarafın yoksulluk nafakası ile ilgili isteğin reddi gerekir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davalı (kadın) bir tekstil firmasında çalışırken yargılama sırasında 13.9.2002 tarihinde istifa suretiyle işten ayrılmıştır. Yoksulluk durumunu kendi iradesi ile yaratmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında yoksulluk nafakası ile ilgili isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi. 16.06.2003.
5- Yeterli Taşınmazı ve Parası Olan Eşler Yoksulluk Nafakası Alamaz
Şayet bir eşin yeterli derecede taşınmazı ve yeterli derecede parası mevcut ise mahkemece lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmeyecektir. Nitekim malvarlığı yüksek olan bir eşin yoksulluğa düştüğünü söylemek isabetsiz olacaktır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de vermiş olduğu bir kararında taşınmazı ve geliri olan eşe yoksulluk nafakası verilmesini isabetsiz bulmuş ve verilen kararı bozmuştur. İlgili karar şu şekildedir :
ÖZET: Boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.
(4721 S. K. m. 4, 166, 175, 186) (1086 S. K. m. 185) (818 S. K. m. 42, 43, 44, 49)Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hükmün ayrılık davası, kocanın boşanma davası, kusur, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 24.6.2010 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı G. E. vekili ve karşı taraf temyiz eden A. G. E. ile vekili geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1- Davalı-davacı kocanın temyizi yönünden:
a- Velayeti anneye verilen müşterek çocukla baba arasında yaz dönemi için ve ayın belli haftalarında yatıya kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması usul ve yasaya aykırıdır.
b- Davacı-davalı kadının çalıştığı, taşınmazlarının ve kira gelirinin olduğu, iki şirkette pay sahibi bulunduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir. Yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
(Burada diğer temyiz itirazları da yer almaktadır fakat nafaka dışı itirazlar olduğu için yer verilmemiştir)
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarda 1/a-b, 2/b, c ve d bentlerinde yazılı sebeplerle BOZULMASINA, yukarda 2/b bentteki bozma nedenine göre ayrılık davası yönünden diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan diğer yönlerin ise yukarda 2/a bentte yazılı sebeplerle ONANMASINA, istenmesi halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
Nafaka Hususunda Yargıtay Kararları sorgulama ekranına buradan ulaşabilirsiniz.
İyi günler,
Annem ve babam 2009 yılında anlaşmalı protokollü olarak boşandılar. Babam maaşından bize nafakayı göndermekte idi. Evlendi ve hastalığından sonra yeni eşi nafakayı yollamamaya başladı. 1 senedir nafaka alamadık. Süreç içerisinde dava açtık ama sonradan takibini yapmadık. Annem ev hanımı ve şu anda babasından kalma maaşı almakta. Babamın emekli olma durumu olmuş sanırım ve bizden hesap numarası istendi nafaka yatırılacağına dair. Şüpheyle yaklaştığım için size sorma gereksinimi duydum. İki evladı olarak ben çalışmaktayım kardeşimde 18 üzeri üniversiteyi bitirmek üzere. Bununla alakalı olarak annem babasından kalma maaşı ve nafakayı alma hakkına sahip midir ? Babam 657 ye tabi devlet memuru idi. Hesap numarası anneme ait olmalı mıdır ?
Merhaba,
Annenizin babasından kalan maaşı alabilir. Annenizin geliri olduğu için açılacak nafaka davası reddedilecektir yüksek ihtimalle. Diğer yandan sizlerin de eğitim hayatınızın sona ermesi nafakaya hükmedilmesine engel teşkil eder.
Zina nedeniyle cekismeli bosanma davası açtım. Esimle ortak tapulu evimiz bulunmakta. Gayrimenkul üzerinde 1/2 pay sahibiyim. Buradan aylık 300 tl lik kira geliri elde ediyorum. Baska gelirim bulunmuyor. Bu durumda yoksulluk nafakası alabilir miyim veya miktarı etkilenir mi? Eşim 4000 lira maaş alıyor. Eger alabilirsem ne kadar nafaka alabilirim?
Merhaba,
Tek geliriniz 300 TL ise tabii ki yoksulluk nafakasına hükmedilecektir. Duruşmada veya vereceğiniz bir dilekçe ile tedbir nafakası talep edebilirsiniz.
Esimle anlasamiyoruz benden nafaka almak icin ugrasiyor esimin annesinin arsasi var nafaka alabilir mi benden
Merhaba,
Eşinizin annesinin tarlası olması nafaka durumunu etkileyecek bir şey değildir.
İki ay evli kaldıktan sonra evi terk eden eşim süresiz.nafaka talep etti ve tabi maddi manevi tazminat ben asgari ucretle çalışan birisiyim durum nasıl olur
Merhaba,
Nafaka hususunda tarafların ekonomik durumu değerlendirilir ve ona göre bir karar verilerek uygun bir nafakaya hükmedilir. Boşanmada kusurun kimde olduğunun önemi yoktur.
Evlenmeden önce ticari olarak gelirim var evlendikten sonrada devam etti ama ben sigortalı işte çalışıyorum yani iki gelirim var eşim hangisinden nafaka alabilir sigorta üzerinden görülen maaşımdanmı. yoksa ticari gelirimdenmi
Merhaba,
Her iki geliriniz mahkemece tespit edilirse aylık geliriniz baz alınarak değerlendirme yapılır tabi ki.
Merhaba, düğünde bana takılan 6bilezik bende bulunmakta. Eşime boşanma ve yoksulluk nafakası davası açtım. Çalışmıyorum.Ziynet eşyalarım nafaka durumunu etkiler mi?
Merhaba,
Ziynet eşyanız nafakanızı etkilemez.
Karım kadrolu öğretmen, aylık 4200 TL net maaş, 1000 TL ders ücreti ortalama 5200 TL civarında kazancı var.Ben kadrolu memurum ve maaşım 4400 TL. Benim 1 evim var (TOKİ den aldım, peşinat ve borcun yarısını bekarken vermiştim, diğer yarısını evli olduğum süre içerisinde tamamladım).Eşim de bekarken ablasıyla %50 ortak banka kredisiyle ev almışlar, borcun yarısını bekarken, kalanınıda evli olduğumuz süreçte tamamladı ve tapu kendi üzerine. Eşimin ayrıca bir de kendi üzerine arabası var ( 40 bin TL değerinde). 5 yaşında bir oğlumuz var. Geçimsizlik nedeniyle ikimizde boşanmak istiyoruz ama maddi konuları konuşmadık.Ayrıldığımızda eşime nafaka vermem gerekecek mi? Oğlum eşimde kalırsa onun için ne kadar vermem gerekir bu şartlar altında? Cevabınız için şimdiden teşekkürler
Merhaba,
Anlaşmalı boşanma düşüncesindeyseniz tabii ki bedeli eşinizle kararlaştıracaksınız. Çocuk için makul olan giderler ne ise yarısına katılmak zorundasınız. Bu nedenle çocuğun giderlerini tespit edip hareket etmek daha faydalı olacaktır. Eşinize nafaka vermeniz gerekmez fakat çocuk için kesinlikle nafaka vermekle mükellefsiniz.
64 yaşındayom, Mali durumum bozulduğu, tüm mal varlığım bankalar tarafından hacizli ve emekli maaşından başka gelirim kalmadığı ve işsiz olduğum mahkemece ispatlandi . öte yandan bosandigim eşimin mal varlığı, emekli aylığı ve.kira geliri benden fazla olduğu belgelendi. Anadolu 12 aile Mahkemece ödemekle yükümlü olduğum süresiz nafaka ödemem iptal oldu.ancak istinaf bu kararı bozup nafakanın süresiz ödenmesi yönünde kesin karar verdi.
Bu konuda görüşme talep ediyorum.
Merhaba,
Bu tip durumlarda ofis numaramızdan ulaşıp randevu alınması veya mail yoluyla ulaşılması daha sağlıklı olacaktır.
Mrb ben 2 yıl evli kaldm 1 yıldır ayrız ama resmi olarak halla evliyz eşim Almanya’da ve emekli benim hiç bir gelirim calısn sigorta vs yok bşonma savsi açan yoksuluk nafakası açsam allabilirmiym acaba şimdide tşkler
Merhaba,
Eşinizin yurtdışında olması dava süresini uzatacaktır fakat boşanma gerekçeleriniz ile birlikte tazminat ve nafaka talep edebilirsiniz.
5yil önce boşandım tazminat artı nafaka ancak şimdi babası vefat etti babasından dolayı 1550 TL maas almaktadır yoksulluk nafakası in kalkması gerekmiyor mu ne yapmam lazım
Merhaba,
Nafakanın düşürülmesi veya iptali için dava açabilirsiniz.
merhaba
2018 yılının sonuna doğru ikinci esimle evlendim
şu anki esim beni eski esimin hatalariyla vuruyor bana eski esin boyleydi
bendemi boyle yapayim gibi sozler ediyor
ayrıca bana sen boynuzlunun birisisin boynuzlanmaya da layiksin
gerizekalı gibi ağır hakeretler ediyor,ayrıca aile sırlarını arkadaslariyla paylasiyor ben bunlari whatsap mesajlariyla ispatlayabilirim
şu anki esimin kirada kendi evi var
anne ve babası memur emeklisi
bosanma davası acsam ve bu yazdıklarimi ispatlsam nafaka ve tazminatsiz bosanma gerceklesirmi
lutfen bir cevap yazın
daha fazla dayanamayacagim
Merhaba,
Bahsettiğiniz gibi hakaretler söz konusu ise bunlar boşanma nedenidir. Çekişmeli boşanma davası açabilir, tazminat talep edebilirsiniz. Nafaka konusunda tarafların kusurları önemli değildir, burada tamamen ekonomik olarak değerlendirme yapılır ve kimin ekonomik olarak desteğe ihtiyacı var ise mahkeme bu hususta tarafların çıkarlarını gözeterek kararını verir.
Eşimle 5 yildir evliyiz ayrilma karari aldik ancak bana.50.000 vetirsen anlasmali ayriliriz diyo evide 3 ay once terk etti emekli maaşi var ayrica birlikte cocuklarimiz yok mal mulk yok ve beni tehtit vari 50.bin vermezssem.koruma karari aldirrdim.diyerek bi nevi tehtit ayri sehirlerdeyiz bende memurum nafaka alabilirmi yardimci olursaniz sevinirim.
Merhaba,
Şartlarda anlaşamıyor iseniz çekişmeli boşanma davası açmanız gerekmektedir. Nafaka hususunda ise tarafların ekonomik durumlarına göre mahkeme hakimi bir karar verecektir. Bu bilgilerle bir yorum yapmamız yerinde olmayacaktır.
Merhaba esimin eski esi yoksulluk ayligi aliyordu. Su an emekli olacak. Anlasmali bosanma oldu. Esim artik nafaka ayligi odemek zorunda mi. Yoksa nafaka duser mi
Saygilar
Merhaba,
Nafaka kendiliğinden düşmez, eşiniz nafakanın iptaline yönelik dava açmalıdır.