Zina , Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesinde düzenlenmiş olan mutlak boşanma nedenlerinden birisidir. Zinanın varlığının kanıtlanması halinde Aile Mahkemesi Hakimi boşanmaya karar vermek zorundadır. Zina yapan eş, zina yaptığı kanıtlanırsa ağır kusurlu sayılacak ve boşanmaya karar verilecektir. Kanun koyucu burada evlilik birliğinde tarafların sadakat yükümlülüğüne ne denli önem vermeleri gerektiğini vurgulamıştır. Nitekim evlilik birliğinde zinanın varlığı ve bunun mahkeme önünde kanıtlanması halinde boşanmanın kaçınılmaz olduğu açıktır.
Zina Hakkında Yasal Düzenleme
Zina, Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir :
‘Madde 161 – Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
Görüldüğü üzere madde metni açık olup zinanın varlığı halinde boşanmaya hükmedilecektir. Yine aşağıda izah edeceğimiz üzere zinanın affedilmesi hususunda Yargıtay’ın da birçok kararı mevcut olup affeden tarafın dava açması halinde bu dava reddedilecektir.
Türk Medeni Kanunu’na buradan ulaşabilirsiniz.
Zinanın Koşulları
Zina nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için bazı şartların varlığı aranacaktır. Bu şartlar :
- Evlilik birliğinin kurulmuş olması
- Cinsel ilişkinin varlığı
- Cinsel ilişkinin kanıtlanması
- Kusur şartı
Bu şartların sağlanması halinde mahkeme, tarafların boşanmasına karar verecektir. Her ne kadar evlilik birliğinin kurulmuş olmasından bahsetsek de bazı hallerde de uygulama alanı bulabilecektir. Nitekim batıl evliliklerde(Butlan) zinadan bahsedilebilir. Batıl sayılan evlilikler mahkeme kararı olmadan sonlandırılamayacağı için bu süreçte zinadan bahsedilebilir, taraflara kusur atfedilebilir görüşündeyiz.
Nişanlılıkta Zina Yapılmışsa Ne Yapılabilir ?
Nişanlılık süresi içerisinde aldatılan kişi, yukarıda saydığımız ‘evlilik birliğinin kurulması’ koşulunu sağlamadığı için zina nedeniyle birlikteliği sona erdiremez. Ancak ve ancak nişanın atılması nedeniyle tazminat hususuna gidilebilir. Nişanın atılması nedeniyle açılacak tazminat davası için tıklayınız.
Eşlerden birisi, karşı tarafın nişanlılık süresinde zina yaptığını ‘evlilik içerisinde öğrenirse’ yanılma nedeniyle evliliğin iptalini isteyebilecektir.
Bunun yanı sıra şu hallerde de zina nedeniyle boşanma davasına gidilebilir :
- Mahkeme tarafından 1-3 yıl arası ayrılık kararı verilmiş olsa da eşler sadakat yükümlülüklerine uymak zorundadır. Bu nedenle ayrılık süresinde zinanın varlığı halinde bu nedene dayanarak boşanma davası açılabilir
- Mahkeme tarafından ayrı konutta yaşamaya yönelik karar verilmiş olsa da eşler yine sadakat yükümlülüklerine uymak zorundadır. Böyle bir karara rağmen zina yapan eş, zina nedeniyle boşanma davasında kusurlu olacaktır.
Hangi Davranışlar Zina Sayılır ?
Zina, gerek doktrinde gerekse de uygulamada hakimler ve avukatlar tarafından birçok davaya konu edilmiş, üzerinde türlü yorumların yapılmasına sebebiyet vermiştir. Nitekim bu süreçte birçok uygulama yerleşik uygulamaya dönüşmüştür. Gerek kanun gerekse de yargı kararları neticesinde zina sayılan davranışlar/fiilleri şu şekilde sıralayabiliriz :
- Kişiler arasında cinsel münasebet kurulması zinadır. Burada bahsedilen cinsel münasebet, her iki tarafın cinsel organlarının birleşmesini ifade eder.
- Her ne kadar öğretide cinsel birleşmenin zina sayılabilmesi için doğal yollardan olması gerektiği ifade edilse de cinsel birleşmenin her türlüsü zina sayılmaktadır.
- Yargıtay’a göre ; cinsel birliktelik için her türlü hazırlık yapılmasına rağmen eylem teşebbüs aşamasında kalsa da zina nedeniyle boşanma davası kabul edilmelidir.
- Zina nedeniyle boşanma davasının açılması için zina eyleminin bir kere gerçekleştirilmesi yeterlidir. Birden fazla zina yapılması koşulu söz konusu değildir.
- Zina eylemini yaptığı düşünülen eşin, karşı cinsten birisiyle ev, otel vb. yerde bir gece kalması dahi zina nedeniyle boşanma davası açmaya yeterlidir.
Hangi Davranışlar Zina Sayılmaz ?
Bazı hallerde meydana gelen olay zina olarak yorumlansa da hukuki yorumla ve uygulama ile zina olmadığı düşünülmektedir. Nitekim bunlardan bazıları şunlardır :
- Yapay döllenme, tüp bebek gibi yöntemlerle kadının hamile kalmasına yönelik tıbbi işlemler, her iki cinsin fiziksel teması olmadığı için zina sayılmamaktadır.
- Hayvanlarla cinsel ilişkiye girmek zina sayılmamaktadır.
- Karşı cinsler arasındaki öpüşme, okşama, sarılma vb. hareketler cinsel birliktelik meydana gelmediği için zina sayılmamaktadır. Böyle olguların varlığı halinde ‘evlilik birliğinin temelinden sarsılması’ nedeniyle boşanma davası açmak yerinde olacaktır.
- Kişi tecavüze uğramışsa, uyku halinde kişinin iradesi olmaksızın cinsel birleşme olmuşsa ve buna benzer durumlarda zina hükümleri uygulanamayacaktır.
Aynı Cinsler Arasındaki Homoseksüel Birliktelikler Zina Sayılır Mı ?
Mevcut kanunlara göre her iki erkek arasındaki veya her iki kadın arasındaki cinsel birliktelik zina sayılmamaktadır. Kanaatimizce bu husus tamamen yanlıştır. Böyle bir ilişkinin de zina sayılması ve boşanmaya karar verilmesi gerekir. Fakat belirttiğimiz gibi bu husus zina sayılmamaktadır. Ancak ve ancak TMK 166’ya göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması veya TMK 163’e göre haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayanılarak boşanma davası açılabilir.
Zina Nasıl İspat Edilir ?
Zinanın varlığını ispat her türlü delille mümkündür. Bu noktada Yargıtay kararları bu hususa ışık tutmaktadır. Nitekim Yargıtay, gece eve birisini almayı zinaya karine kabul etmiş ve buna ilişkin delilleri yok saymamıştır. İspat yükü ise zina olduğunu iddia eden davacıdadır. Peki hangi hususlar zinaya delil teşkil eder :
- Fotoğraflar,
- Telefon, whatsapp konuşmaları, mail yazışmaları, facebook paylaşımları vs.
- Tanık beyanları,
- Hamile kalmak
- Otel vb. konaklama yerleri kayıtları vb.
Bu saydığımız örnekler muhakkak ki çoğaltılabilecektir fakat yukarıda saydığımız kriterlere uygun olmak kaydıyla.
Önemle belirtmek gerekir ki zinanın varlığının zina yapan tarafından ikrar edilmesi hakimi bağlamamaktadır. Hakim, ikrara rağmen zinayı gösterir somut deliller elde etme amacı güdecektir.
Zinada Hak Düşürücü Süre/Zamanaşımı
Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesi zina nedeniyle açılacak boşanma davasında hak düşürücü süreleri göstermiştir. Buna göre; zinayı öğrenmeden itibaren 6 ay ve her halde zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmesiyle kişinin dava açma hakkı sona erecektir.
Boşanma Sebeplerini açıkladığımız detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.